-içten, böyle
konuşur gibi
karalanmış bir
yazıdır.
Konuşur gibi okuyun,
Kasmayın lüdven!-
Beyoğlu Belediyesi, Okmeydanı’nda
yapmayı planladığı rantsal dönüşüm projesini hoş göstermek amacıyla müziği
güzel, görselleri hoş bir video hazırlamış. Hazırlamış da, daha en başından, videonun
hazırlatılmasındaki asıl maksadın tanıdık bir prodüksiyon şirketine para
kazandırmak olduğu anlaşılıyor. Üstelik videoyu da Youtube’de “Haa! Yayındamıyız
Ahmet” kendi hesabından paylaşmış.
Güya hayallerindeki Beyoğlu böyle
imiş… Geçişlerle, bir günümüzü gösteriyorlar bir de “hayallerindeki” Beyoğlu’nu…
Ama dikkat ettim, günümüze
dair görüntülerde, hep Beyoğlu’nun bilindik gariban insanları, çirkin tabelalı
caddeleri varken, “hayallerindeki Beyoğlu”nda bildiğin giyim kuşamından
mekanlarına kadar her şeyiyle zenginlik görüntüsü sergileyen bir Beyoğlu var.
N’olacak yani, hem vatandaşa
acayip muhteşem konutlar, yaşam alanları yapıp sonra da, “aaa, ama olmaz, sen
böyle lüküs bir evde oturup, çaycılık, tezgahtarlık yapamazsın, yamalı
pantolonla okula gidemezsin” deyip ayakkabı kutularına da birkaç milyon mu
sıkıştıracaklar?
Yoksa Sulukule’de yaptıkları
gibi, Beyoğlu’nun gariban insanlarını da oralardan tee Allah’ın unuttuğu
yerlere sürüp, buraları memleket zenginlerine ve hatta son dönemin modası
olduğu üzere Araplara mı peşkeş çekecekler?
Bir de görüntülerdeki insan
yüzlerine bi dikkat ettim, hemen hemen hepsi Avrupa görünümlü insanlar… Bildiğin
sıfatlar Avrupalı. Bunca yıllık Anadolu insanıyım, hiç bu kadar sarı, parlak
Türkü bir arada görmedim.
Ayrıca hani Müslümandınız la
siz? Hani kızlı-erkekli okumak, aynı evde kalmak falan yasaktı? O ne öyle,
videodaki bütün kızlar cıbıl cıbıl bacakları-baldırları gözüküyor? Kızlı-erkekli
gezip tozup, sohbet ediyorlar. Hatta gördüm, bir karede kızla erkek el
tokalaştı. Namahrem olmadı mı şimdi o hanım kızımız? Valla ben sormuyorum bu
soruyu, sizin zihniyetiniz sorduruyor. Ben aracıyım sadece!
Bir de yine dikkatimi çekti,
niye hiç türbanlı hanım kızımız yok la bu videoda? Türbanlı çizmek zor mu
yoksa? Sakallı cübbeli amca da çizmemişsiniz? Cübbeli Ahmet alınmaz mı şimdi bu
duruma? Yoksa, yeni Beyoğlu’nda türbanlı, cübbeli, sakallı ablalar, abiler
istemiyor musunuz?
(ulan ablalardan, abilerden
bahsettim, şimdi bunlar bana da cemaatçi muamelesi yapıp sürmesinler beni de?)
Neyse…
N’oluyor ya hu, AKP takiyeyi
bize yapıyor sanıyorduk, meğer cemaatlere yapıyormuş ya la! Baksana
hayallerindeki Beyoğlu’na; cibil cibil kızlar, zenginlikler içinde kafelerde
lüküs mağazalarda gezinen insanlar… Marstan ithal binalar…
Oyyy anam o ne öyle! Böylesini
Çin’de Japonya’da Amerika’da görmedim be!
(Hoş, o memleketleri de bizzat
gidip görmedim, ama TeVe denen, internet denen bir teknoloji var ennihayetinde…)
Son olarak, o nasıl bir yeşil
şehirdir öyle! Ay Allaaamm! Bize o kadar yeşil fazlaa la fazlaaa! Astım-bronşit
hastası toplumuz biz… Alimallah oksijen çarpar da komaya girer ölürüz.
OKSİJEN LOBİSİ mi oldunuz la yoksa!
Neyse efendim.
Haa! Yayındamıyız Ahmet’i yine
birinin bu dalgınlık halinden ayıltması gerekiyor.
Du bakali nolcak?
*ince not: Bu arada açılıştaki ve aralardaki Osmanlı vurgulu Ok atma
hikayelerine özellikle hiç girmedim; e bizim de bi midemiz var, biz de insanız…
bir yere kadar yani…
Selametle…
Seyreyle şu hayali:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder